19 Mart 2013 Salı

Dervent (Hayal) Vadisi, Kapadokya

Dervent (Hayal) Vadisi

 

Bundan 50 milyon yıl kadar önce Kapadokya bölgesi bir iç denizmiş. Çevredeki yanardağların faaliyete geçmesiyle bölgedeki yüksek ısıdan bu deniz kurumuş. Yanardağlardan püsküren lavlar tıpkı kocaman bir kasenin içini doldurur gibi denizin yerini doldurmuş. Milyonlarca yıl boyunca akarsular lavların soğumasıyla oluşan yumuşak kayayı aşındırarak derin vadiler oluşturmuş. Esen kuvvetli rüzgarlar ise peribacalarına bugünkü şeklini vermiş. Bölgedeki her vadinin kayaç yapısı ve rüzgarı alış açısı birbirinden farklı. Bu nedenle vadilerdeki peribacası oluşumuda farklılıklar gösteriyor. Devrent Vadisi bu anlamda çok farklı peribacası oluşumlarının gözlenebildiği özel bir vadi. Hatta bu farklılık o kadar özel ki peribacalarının şekillerinin bazı canlılara benzetilmesi nedeniyle Hayal Vadisi (Imaginary Valley) olarak da bilinir.

Biz bunu deveye benzettik :)
 
 
Aracınızdan indip vadiye doğru baktığınızda ilk olarak deveye benzeyen bu peribacası göze çarpıyor. Hayal Vadisine hoş geldiniz. Devebacasını ben gösteriyorum geri kalan şekilleri keşfetmek size kalmış. Hemen önümüzdeki patika yoldan vadi içine doğru yürüyüşe başlıyoruz.

 
 
 

Devrent vadisi yarım saat veya kırkbeş dakika kadar bir zamanda gezilebilecek ve yürüyüş yolu çok kolay olan biryer. Özellikle Vadinin üst bölümlerine çıktığınızda göreceğiniz manzara muhteşem.

 
 
Dervent (Hayal) Vadisi



Biz Hayal Vadisini gezmeye akşamüstü gibi gidebildik ancak fotoğraf çekme açısından bu bizim avantajımıza oldu, ters ışık olmadığı için güzel kareler yakalayabildik, bu açıdan size de akşam üstü saatlerinde bu vadiyi gezmenizi öneririz.
 
Vadinin tepelerine çıkmak biraz tracking havasında olduğundan ayağınızda da uygun ayakkabılar olmasına dikkat edersiniz ...

 
 
 

18 Mart 2013 Pazartesi

Zelve Vadisi, Kapadokya

Zelve Açık Hava Müzesi
 
 
 
Zelve Kapadokya bölgesinin en eski ve en uzun süre kullanılmış yerleşim yeridir.
 
Hristiyanlığın bölgede ilk yayılmaya başladığı yer olarak bilinir. İçinde manastırlar, kiliseler ve yerleşim yerleri bulunmaktadır. Paşabağ vadisinden çıktıkta sonra aynı yol üzerinde yaklaşık1 km sonra Zelve Ören yerine varıyoruz. Girişte Müze Kart geçerli.
 
Zelve Açık Hava Müzesi

 
Bölge hıristiyanlık döneminin sonra ermesinden sonra da 1950'li yıllara kadar köy olarak kullanılmış. O yıllarda kaya evler içinde yaşayan insanlar daha sonra vadiye 2 km uzaklıkta kurulan Zelve Köyü'ne taşınmışlar.  Zelve yolu Avanos-Göreme yolu üzerinden ayrılır ve Paşabağı Vadisi'ne yaklaşık 1 km. kadar uzaklıktadır.
 
Zelve Ören yeri toplamda 3 vadiden oluşuyor,  1. vadi uzunluğu 250m, ikinci vadi uzunmluğu 800m ve son olarak üçüncü vadidin uzunluğu ise 2 km. Bu bilgiyi ilk gördüğümde 3. vadiyi gezemeyeceğimizi düşünmüştüm ama başlayınca tamamını görmeden çıkamıyorsunuz buradan. Rahat kıyafetler ve ayakkabılar giymeyi unutmayın çünkü biraz tırmanmak ve değişik yerler keşfetmek isteyeceksiniz.
 
1. VADİ
 
 
1. Vadi : Cami

 
Burası birinci vadide bulunan cami. Köy olarak kullanıldığı dönemde yapılmış. Pek büyük bir cami değil ancak hem minaresinin ilginç yapısı hem de daha yeni dönemlere ait olan mimarisi nedeniyle görülmeye değer.
 
1. Vadi : Manastır
Burası da caminin hemen karşısında bulunan manastır bölümü. Manastırlar dini eğitim vermek için kurulmuş okullardır. İçlerinde odalar, yatma yerleri, kiliseler, ders verilen yerler bulunur. Hıristiyanlığın ilk yayılma dönemlerinde Zelve Vadisinde hıristiyanlıkla ilgili eğitimler ve seminerler verilmiştir.
 
 
2. VADİ
 
İkinci vadide genel olarak yaşam yerleri ve mutfak olarak kullanılmış yerler var. Bunların dışında ikinci vadinin en büyük özelliği güvercinlikleri.
 
Zelve köyünde yaşayanlar hıristiyanlık dönemlerinde oyulmuş mağaraların ağızlarını taşlarla kapatarak güvercinliğe çevirmişler. Aslında bu sayede birçok mağara kilise insan tahribinden de korunmuş.
 
 
 
 
3. VADİ
 
Diğer iki vadiye oranla en uzun olan vadi burası ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı çok güzel bir yürüyüş parkuru hazırlamış, inişli-çıkışlı bir parkur olsa da çok zorlamıyor.
 
3. vadi genel görünüm
 
Üçüncü vadide de yine köy olarak kullanılmış birçok yaşama yeri ve kilise bulunuyor. Ayrıca yine bu vadide bulunan değirmen de görülmeye değer ilginç yerlerden birisi.
 
3. Vadi: Değirmen


Peribacalarına oyulmuş evler böyle görünüyor. Eğer yeterli vaktiniz varsa buradaki her noktaya girebilir ve enteresan yerler keşfedebilirsiniz. Zaten bu vadiyi gezdim diyebilmek için en az 3-4 saat vakit ayırmanız gerekiyor.
 
3.  Vadi : yürüyüş parkuru

 
Zelve Vadisi

 

 
Ören yerini gezip bitirdikten sonra kapıdaki görevliye buraya yakın başka nereye gitmemiz gerektiğini soruyoruz ve bizi Hayal Vadisine yönlendiriyor, aynı yol üzerinde yaklaşık 1 km gitmemiz gerekiyormuş, şimdi sırada Hayal Vadisi ...
 

Paşabağ Vadisi, Kapadokya

Paşabağ Vadisi




Çavuşin Kilisesinden çıkıp Avanos - Göreme yolundan Zelve istikametine döndükten bir süre sonra Zelve'ye varmadan hemen önce Paşabağ Vadisi'ne gelirsiniz. Biz de aynen bu yolu izlerken kurak arazide bir çocuk ile beraber yürüyen 2 turist görüyoruz, hemen durup onları alıyoruz arabamıza. Öğreniyoruz ki bu turistler de Kore'li ve onları arabamıza aldığımız için çok memnun oluyorlar. Hep beraber Paşabağ vadisine giriyoruz.
 
Paşabağ Vadisi

 
Kapadokya bölgesinde benzersiz olan mantar formundaki enteresan Peribacalarının bulunduğu Paşabağ Vadisi aynı zamanda da Peribacası oluşumu ve gelişiminin de en iyi gözlenebildiği yerlerden birisidir. Ayrıca yürüyüş yolları da peribacalarının arasından geçtiği için burada yürüyüş yapmak da oldukça zevklidir. 
 
Paşabağ Vadisi

 
 
Vadiye giriş ve park yeri için ücret alınmıyor. Diğer vadilerden farklı olarak vadi içine gezinti için çok güzel yollar yapılmış. Bu peribacalarının içi ve üst bölümleri bir zamanlar münzeviler ve keşişler tarafından korunma ve inzivaya çekilme maksatlı kullanılmış. Paşabağ bir nevi dünyadan eli ayağı çekme mekanı olarak kullanılması nedeniyle Rahipler Vadisi olarak da bilinir.
 
Paşabağ Vadisi
 
 
Giriş tarafından belli olmuyor ama peribacalarının içlerine oturma alanları, şapeller, mutfaklar oyulmuş. Giriş tarafından farkedilmemesinin nedeni yaşam yerlerini daha güvenli hale getirmek için geçişlerin girişe ters tarafa doğru yapılmış olması.
 
Paşabağ Vadisi

 
Paşabağ Vadisi

 
 
 
 

15 Mart 2013 Cuma

Çavuşin Kilisesi, Kapadokya

Çavuşin Kasabası


Göreme açıkhava müzesinden çıktıktan sonra ilk rotamızı Çavuşin Kilisesi olarak belirliyoruz, yaklaşık 2 km sonra harabeleri görüyoruz ve Çavuşin tabelasından içeri giriyoruz. Bu tabela bizi Çavuşin kasabasına götürüyor. İlk bakışta bana Fethiye'deki Kayakent'i hatırlattı çünkü içinde yaşam olmayan ama geçmişin izlerini taşıyan boş mağaralar ve patikalar çıkıyor karşınıza.

Çavuşin
 
 

Patika yolun başından yukarı doğru tırmanmaya başlıyoruz, bölgede büyük bir restorasyon çalışması var, yaklaşık 20-30 adet mağara evi birleştirip restore ediyorlar, sanırım bir hotel olacak bittiğinde.

 

Mağaraların ve inşaat alanının içinden yukarı çıkmayı başarıyoruz ancak görünürde bir kilise yok. Karşımıza çıkan bir gence kiliseyi soruyoruz ve bize soldan devam etmemizi söylüyor biz de sözünü dinliyoruz. Patika yoldan devam edip yolun sonuna kadar gidiyoruz karşımıza bir mağara çıkıyor, içerisinde duvara çizilmiş birkaç resim ve birkaç sütun var ama o kadar.


Çavuşin Kilisesi sandığımız mağara
 
 
 
 
Kiliseden çıkıp tepelere doğru yürümeye devam ediyoruz. Kilisede yaşadığımız hayal kırıklığını tepedeki manzara alıp götürüyor. Hem volkanik oluşumlar, hem erezyon sonucu oluşmuş renkli katmanalr hemde peribacaları muhteşem bir manzara sundu bize.

Peribacaları
 
 
Güvercinlikler
 
 

Erozyon sonucu oluşmuş tepeler


 
 
Sonra çıkıp aynı yoldan geri döndüğümüzde yolda konuşan turistlerden öğrendiğimiz kadarıyla burası kilise değilmiş, hatta kilise burada bile değilmiş. Kasabanın dışında yaklaşık 500-600m sonra Çavuşin Kilisesi karşımıza çıkıyor.


Çavuşin Kilisesi Kapadokya bölgesinde bilinen en eski kilisedir. Girişte Müze Kart Geçerli. Yapay ışık boyaya zarar verdiği için bölgedeki tüm kiliselerde olduğu gibi burada da fotoğraf çekerken flaş kullanmak yasak. Aynı nedenle kilisenin içinde özel ışıklandırma olmadığı için fotoğrafları kapıdan gelen ışığın yardımı ile biraz zorlanarak çektim.

Çavuşin Kilisesi


Sağda ve solda iki adet merdiven var. Kilise bölümüne sağdaki merdivenlerden çıkılıyor. Biz ilk olarak sağdaki merdivenleri çıkarak kilise bölümüne geçiyoruz.
 
Çavuşin Kilisesi

 
 
Çavuşin kilisesi üç apsisli ve tek nefli. Yan taraflarda oturma bölümleri var ve sağ ve sol apsislerin önünde vaftiz taşları bulunyor. Kilisenin duvarları ıristiyanlık tarihinde gelişmiş önemli olayların anlatıldığı sahneler ve önemli kişilerin resimleri ile süslenmiş.
 
Çavuşin Kilisesi
 
 
Çavuşin Kilisesi
 
 
 
 
 
 





14 Mart 2013 Perşembe

Göreme Açıkhava Müzesi, Kapadokya


Yaşamın peri bacaları ile iç içe sürdüğü Kapadokya'nın şirin beldesi Göreme'nin tarihi anlamda en önemli yeri Göreme Açıkhava Müzesi'dir. Müzeye girişte Müze kartı geçerli, burayı gezmek için en az 2-3 saatinizi ayırmanızı öneririm.
 
Göreme Açıkhava Müzesi
Müze kaya içine oyulmuş manastırlar, kiliseler, şapeller, yemekhaneler, mutfaklar ve yaşam alanlarından oluşmaktadır. Bu bölge Hıristiyanlık tarihinde önemli bir kişi olan Kayseri Piskoposu Aziz Basil tarafından 4. yüzyılda bir dini eğitim ve düşünce merkezi olarak kurdurulmuş. Hıristiyanlık düşüncesine bir çok yenilik getiren Aziz Basil'in fikirleri ilk olarak burada öğretilmeye başlanmış. Bölgedeki manastır hayatı 1000 yıl kadar sürmüş. 
 
Mart ayının ilk günlerinde yaptığımız bu minik Kapadokya gezimizde çok şanslıyız çünkü bahar ilk güneş ışıklarını bizimle paylaştı. Bu hem gezimiz için hem de fotoğraf çekimlerimiz için iyi oldu. Ancak sezonun daha yeni yeni açılıyor olmasından dolayı oralık çok sakin, sadece birkaç tur otobüsü vardı müzenin girişinde; ağırlıklı olarak Koreli ve Alman turistlerdi bunlar.
 
RAHİBELER VE RAHİPLER MANASTIRI
 
Açıkhava müzesine girdiğinizde hemn sol tarafta bulunan 6-7 katlı kaya kütlesi rahibeler ve rahipler manastırı olarak biliniyor. Manastırda katlar arasındaki bağlantı tüneller ile sağlanmış. Aslında ilk 2 katı gezilebiliyormuş ama biz gittiğimizde kapalıydı.
 
Rahibeler ve Rahipler Manastırı



AZİZ BASİL ŞAPELİ

Müzedeki ilk durağımız hemen girişteki Aziz Basil Şapeli. Şapelelr çoğunlukla belli bir kişi için inşaa ediliyor, burası da Aziz Basil için yapılmış. Kendi mezarı da bu binada bulunuyormuş.

Aziz Basil Şapeli


 
Kilise girişlerinde bulunan ve asıl bölümden kolonlarla ayrılan bölüme Narteks deniyor. Bu şapelin narteks bölümünde önemli kişilerin gömüldüğü bir mezarlık var. Mezarlıkların solundan şapel kısmına geçiliyor. Kiliselerin asıl bölümüne nef denir ve genellikle oturma bölümleri ile çevrelenir. Duvarlara oyulan küresel bölümlere ise apsis deniyor. Kilise mimarisinde sıkça görülen bu mimari yapılarla ilgili terimleri geziniz sırasında kilise girişlerinde bulunan açıklamaları okumak için faydalı bulabileceğinizi düşünüyorum.
 
Aziz Basil Şapeli

 
 
ELMALI KİLİSE
 
İkinci durağımız Elmalı Kilise'ye böyle bir tünelden geçilerek ulaşılabiliyor. Eğer tünelden geçmek istemezseniz biraz daha yürüyerek arka taraftan da kiliseye geçebilirsiniz ama tünel daha eğlenceli..
 
Elmalı Kilise Giriş Tüneli

 
 
Kiliseyi gezdiğinizde fresklerin neden bu kadar canlı ve bozulmamış olduğunu merak edebilirsiniz. Bunun nedeni 90'lı yıllarda müzedeki kiliselerde yapılan restorasyondur.
 
Elmalı Kilise
 
 

 

YILANLI KİLİSE
 
adını ejderha ile savaşan Aziz George tasfirinden alır. Duvardaki yeşil ejderha figürü yılana benzetildiği için yılanlı kilise olarak adlandırılmış. yılanlı kilise Küçük ve muhtemelen tamamlanmadan yarım bırakılmış bir kilisedir
 
 
Yılanlı Kilise




Yılanlı kilisenin en ilginç süslemelerinden birisi giriş kapısının üzerinde bulunan ve bir dama tahtasını andıran süsleme. Sadece süs olsun diye yapılmış gibi görünen bu desenin ilginç bir hikayesi var. Hz. İsa çarmıha gerildiğinde Romalı askerler Hz. İsa'nın mallarını paylaşamışlar. Şekildeki gibi kareler çizerek eşyaları karelerin üzerine koymuşlar. Sırası gelen asker karelere taş fırlatarak taşın durduğu karenin üzerindeki eşyayı almış. Kapının üzerindeki kare şekilleri bu eşya paylaşımını simgelemektedir.
 
KİLER, MUTFAK, YEMEKHANE
 
Burası temelde bir eğitim merkezi olduğu için yemekler topluca pişirilir ve yenirmiş. Bu nedenle mutfak ve kiler bölümleri topluca yemek pişirilmeye uygun büyüklükte yapılmış.
 
Yemekhane

Tandır


 
 
Mutfak bölümündeki ilginç yerlerden birisi de İKİNCİ fotoğrafta görebileceğiniz tandır bölümü. Tandırlar o devirlerde yemek pişirmek için ocak olarak kullanılan yerler.
 
KARANLIK KİLİSE
 
Yemekhane bölümünden çıktıktan sonra müzedeki en önemli kilise olan Karanlık kiliseye geliyoruz. Karanlık kilise hem üst bölümlerde bulunduğu hem de güvercinlik olarak kullanılmış olduğu için insan tahribatından iyi korunmuş bir kilisedir. Ayrıca kilise içi çok küçük bir pencereden hafif bir ışık aldığı için freskleri boyamak için kullanılan boyaların renkleri de tüm canlılığını korumuş. Zaten kiliseye Karanlık Kilise denilmesinin de nedeni karanlık olmasıdır.
 
Karanlık Kilise


Müzeye Müze Kart ile girmiş olsanız bile Karanlık Kiliseyi gezmek için ayrıca kişi başı 8 YTL ücret alınıyor. Bu sebeple biz içeri girmedik.
 
AZİZE CATHERINE ŞAPELİ
 
Anlatılana göre Azize Catherine Hz. İsa'yı rüyasında görüyor ve uyandığında parmağında Hz. İsa'nın yüzüğünün takılı buluyor. Yıllarca Mısırda hermit olarak yaşamış Azize Catherine birçok öğrenciye hıristiyanlığı öğretmiş bir şahsiyetmiş. Bu Şapel de onun adına yapılmış.
 
Azize Catherine Şapeli
 
 

 
ÇARIKLI KİLİSE
 
Çarıklı kilise adını Hz. İsa'nın göğe yükselişinin resmedildiği freskin altında bulunan ayak izlerinden almış. İki sütunlu ve 4 kubbeli bu kilisenin de durarları çok hoş freskler ile süslenmiş.
 
Çarıklı Kilise



Göreme Açıkhava müzesinde çok güzel bir Müze Cafe var, içerisi ferah ve satılan ürünler gayet şık. Ancak fiyatları turistlere yönleik oluşturulmuş. Bir tane Kapadokya kitabı almak istedim fiyatı 30 TL civarındaydı, aynı kitabı ören yerinin hemen dışındaki dükakndan 15 TL'ye aldım.
 
 
TOKALI KİLİSE
 
Ören yerinden çıktıktan sonra hemen yolun sağında kalıyor. Bu kiliseye de girmek için Müze kartınızı kullanabilirsiniz.
 
Tokalı Kilise

 
Tokalı kilise bölgede bilinen en eski kaya kilisesidir ve 4 bölümden oluşmaktadır. Sadece 2 katı gezmaya açık bulunuyor. Giriş katta muhteşem süslemeleriyle kilisenina na bölümü yer alıyor. Resterasyon yapılıp yapılmadığını tam öğrenemedim ancak renkler ilk günkü canlılığında duruyor gibiydi. Alt kat biraz daha karanlık ve az süslemeli ama ilk kat kadar güzel diyebilirim.
 
 
 
Tokalı Kilise

 
Eğer Göreme Açıkhava Müzesini gezmeye gidecekseniz çıkışta mutlaka Tokalı kilisesine uğramanızı öneririm.