24 Ocak 2013 Perşembe

Miletos



Filozofların sığınağı Miletos'a gidiyoruz .... Tarihte ilk defa ilahi olanı sorgulayanların kenti ...


Miletos Büyük Menderes nehrinin hemen ağzına yakın deniz kıyısında bir antik liman şehridir. Şimdi Aydın'ın Söke ilçesinde Akköy'ün 5 km. kuzeyinde ve Balat köyü yakınında bir harebe halinde olup limanı Büyük Menderes tarafından doldurulduğu için yaklaşık 10km denizden içeride bir mevkidedir.

Eskiden deniz kıyısında bir liman kenti oaln Miletos, Menderes nehrinin alüvyonlarıyla oluşan kara parçasının gelmesiyle içeri kısımlarda kalmış. Zor bir coğrafyası var, çok çok sıcak bir iklim ve etraftaki bataklıklardan gelen sivri sineklerin izdihamı.

Arabamızı antik kentin girişinden biraz uzağa park ediyoruz, bataklığın kenarına çünkü buradaki otopark paralı hemde yüksek bir meblağ. Bu tip antik kentlerin girişlerindeki otoparkların paralı olması çok saçma özellikle gelen turist sayısını artırmak istiyorsak ...

Tiyatro Binası



Aylardan Temmuz ancak hava sıcaklığı neredeyse 40 derece, hatta hissedilen sıcaklık bana göre 50 civarında. Bu sıcaklık altında antik kente girer girmez biz bu devasa yapı karşılıyor. Kentin büyük tiyatrosu, devasa bir kompleks. Hem oturma yerleri hem de arkasındaki tiyatro binasıyla beraber çok görkemli.





Tiyatro : 15.000 kişilik. MÖ 4. yuzyılda yapılıp; Hellenistik devirde genişletilmiş ve şimdiki şeklini Roma döneminde almıştır. 140 m çapında bir yarım daire şeklindedir. Seyirci oturma yerleri bir tepenin güney tarafında olup tiyatronun üst katlarından şehirin 4 limanı da görülmektedir. 

M.Ö. 2. yüzyıldan M.S. 5. yüzyıla kadar antik kentlerde tiyatro etkinlikleri bir festival havasında olurdu. Gösteriler sabahtan akşama kadar sürer, binlerce insan izlemeye gelirdi.






Tiyatro binasına girdiğimde burası eğer bir harebeden ayağa dikildiyse bu arkeologlar inanılmaz insanlar olmalı diye düşündüm.





Eğer burası bir harebe değildi ise ve binlerce yıldır nasıl ayakta kalabildi, o dönemin mimarları ve mühendisleri inanılmaz insanlar olmalı diye düşünmek gerekir ...




Roma Hamamı

MÖ 1. yüzyılda yapılmış; büyük bir avlu etrafında 5 büyük odadan ve bazı küçük odalardan oluşmaktadır. Roma hamamları arasında bu kadar sağlam kalan bir örnek bulmak çok zormuş. Soğukluk bölümü neredeyse tamamen ayakta, etrafına kum serilmiş çünkü havuzun etrafındaki çok değerli mozaik yapı hala varlığını sürdürüyormuş.



Felsefenin babası oalrak kabul edilen Tales (Aristotales) Miletos'ludur. Burada felsefe, gökyüzü bilimcileri ve bilim insanları yetiştiren okullar varmış.  Ancak Miletos sadece filozof yetiştiren bir kent değildir. Denizlere açılmak isteyen ve yeni yerler görüp oralara yerleşmek isteyen fakir Helen'lerin de yaşadığı bir kenttir. 

Normalde bir Helen kentinin 1 koloni kenti olurken, Miletos'un kendine bağlı 90'dan fazla koloni kenti bulunmaktadır. Bu durum, bu kentin sadece Ege değil, Akdeniz ve Karadeniz arasında bir köprü kurduğunu kanıtlıyor. Sinop, Samsun ve Trabzon kenleri Miletos'un kolonileridir ...





Milet kalıntıları arasında dolaşırken, bir zamanlar bu kentte yaşayıp, evrenin gizlerini çözmeye çalışmış filozofları hayâl etmeyi deneyebilirsiniz. Filozofların sözleri rüzgârla uçup gitmiş; evleri, içindeki eşyaları ve beraberindeki yaşamlar çoktan dağılıp yok olmuş... ve şehir, mermerden iskeletiyle çırılçıplak kalmış olsa da...