10 Şubat 2013 Pazar

Zeyrek


Defalarca geçmişimdir Atatürk Bulvarı'ndan, özellikle kış aylarında her hafta bir oyun izlemeye giderim Reşat Nuri sahnesine ancak hiçbir zaman bu caddenin arkasında bir tarih hazinesi olacağı aklıma gelmezdi. İşte İstanbul böyle bir şehir; her zaman saklı bir köşesi, gizemli bir yanı ve kendisine sakladığı sırları vardır ...




Günümüze kadar bir "bütün" olarak gelebilmiş şanslı bir semt Zeyrek. Fatih ilçesine bağlı bu semt; arnavut kaldırımlı dar sokakları, dik yokuşları, cumbalı ahşap evleri, kiliseleri, hamamları ve camileri ile tarihe ışık tutuyor. Sıralı Zeyrek evleri çok meşhur, Unesco tarafından da koruma altına alınmış, yaklaşık 2 senedir restorasyon çalışmaları devam ediyormuş. 1453 sonrası Zeyrek Camii olarak kullanılmaya başlayan Pantokrator İsa Kilisesi, İmarethane ve daha birçok tarihi yapıyı içine alıyor Zeyrek.. Sizlere gezi notlarımdan bahsetmek istiyorum tabiki fotoğraflarım ile beraber ....

Zeyrek Sarnıcı



Zeyrek Sarnıcı yukarıdaki resimde de göreceğiniz üzere duvarları yoldan görünen tek su sarnıcıdır. Normalde sarnıçlar yer ile birleşik olacak kadar yüksekliğe sahip mekanlardır. Pantokrator Kilisesine bağlı olarak İmparator II. Ioannes Komnemos tarafından yaptırılmıştır. (1118-1143). 50 metre uzunluğunda 18 metre enindedir. Yedi sütunluk iki sütun sırası vardır.
Şu an Fatih Belediyesi tarafından restorasyonu sürdüğü için içeriye giremiyoruz ...
Zeyrek Sokakları

Gezimize SGK binasının yanındaki sokaktan başlıyoruz. Daha ilk adımı atar atmaz burada bir başkalık olduğunu anlıyorsunuz. Önce daracık sokaklar çekiyor dikkatinizi, sonra bu sokakları dolduran evler. Bu evler ki birbirine bitişik, hatta yaslanmış ... Tarihe Zeyrek Sıralı Evleri olarak yazdırmışlar adlarını ...


Sokaklar öyle boş ki, evler arası asılmış çamaşır ipleri, pencerelerdeki saksılar olmasa burada bir yaşam olduğuna inanmak çok zor. Ardından ürkek gözler ile karşılaşıyorsunuz pencerelerin ardında yada kapı önlerinde ... 








Sonra yaşlı bir teyze çıkıyor pencerenin birine, selamlaşıyoruz... Nerelisin kızım? -İstanbul .... olsun sen de insansın ... Bir yanıyla çekingen ...




Pantokrator İsa Manastırı Kilisesi

Semtin en önemli yapısı olan Pantokrator Kilisesinin geçmişi 12. yüzyıla uzanıyor. Bizans döneminin ihtişamlı kiliselerinden biriymiş. Fatih Sultan Mehmet şehri fethettikten sonra manastırı Zeyrek Camii'ne dönüştürmüş. Geçmişte yaşadığı yangın ve depremler sebebiyle günümüzde adeta bir yıkıntı haline gelmiş.


Manastır aslında 3 kiliseden oluşuyor. Bu üç kilise bir arada İstanbul'da Ayasofya'dan sonra ayakta kalabilen en büyük kiliseyi oluşturmaktadır. Kompleks ve güneydeki ilk kilise imparator 2. Komnenos'un karısı imparatoriçe Eirene tarafından yaptırılmış. Eirene'nin ölümünden sonra kocası buraya 2 kilise daha yaptırmış. Birbirine bu kadar yakın 3 kilise olunca imparator bunları birleştirme kararı almış ve yapı manastır halini almış. Bu manastıra bağlı 700 rahip ve çok sayıda din görevlisi bulunuyormuş burada. Ayrıca hastane, kütüphane, kreş ve yaşlı bakımı için mekanlar da yer alıyormuş içerisinde.

Pantokrator Isa Kilisesi




Zeyrekhane

Zeyrek'i gezerken görüp de uğramamanız imkansız olan bir mekan Zeyrekhane. Burası imparator Komnenos tarafından Pantokrator manastırının yanına yaptırılmış ve konak olarak kullanılan bir yapıymış. Günümüze orjinal hali ulaşmamış ancak aynı yere yapılan tarihi görünümlü bir yapı ile restoran olarak hizmet veriyor.


Başta Haliç ve Galata olmak üzere neredeyse tüm İstanbul'u kucaklayan manzarasıyla eşsiz bir güzellik sunuyor. Dekorasyonu sırasında tarihi dokunun korunduğu Zeyrekhane bu eşsiz semti gezerken kısa bir soluklanma durağı arayanlar için bire bir ...




Zeyrek Evleri

Zeyrek gezisinden önce Zeyrek Evleri'nden haberim yoktu ancak tüm dünyanın haberi varmış. Dünya kültür varlığı olarak da oldukça önemli sivil mimarlık örneklerimiz arasında yer alıyor. Fatih Belediyesi tarafından, Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması, bakım, onarım ve restorasyonlarının yapılarak yaşatılması için çeşitli çalışmalar başlatılmış.





Daha önce Fener ve Balat sokaklarını gezmiştim, Soğukçeşme Sokağını ayrı bir kategoride değerlendirirsek, bunca eski İstanbul semti içerisinde Zeyrek'i özel kılan ne derseniz "Zeyrek Evleri" diyebilirim ... Eski Osmanlı dokusunun tamamen görüldüğü bu evler Unesco'nun Dünya Mirası listesinde bulunuyor.













İmaret-i Atik Camii

Zeyrek Küçük Mektepli sokağında bulunan bu tarihi cami XI. yüzyıl sonlarında İmparator I.Alexios’un annesi Anna Dalassena tarafından inşa edilmiş. Pentepoptes Manastırı’nın kilisesi olan bu yapı, Fetihden sonra Fatih medreseleri yapılıncaya kadar manastır hücreliği imaret vazifesi görürken, kiliseden mecscide çevrilmiştir.





Kadınlar Pazarı

Zeyrek gezimizi Kadınlar pazarında sonlandırıyoruz. Burası küçük Siiirt olarak adlandırabileceğimiz haftanın her günü alışveriş yapabileceğiniz bir pazar. Ancak midesi hassas kişilere pek uygun olmayabilir, zira çok keskin bir hayvan kokusu hakim pazar yerinin tamamında. Yöresel yiyeceklerin satıldığı pazarın kısmen büyük bir bölümü et pazarına dönüşmüş durumda.














2 yorum:

  1. gülçin yazıların bir harika, merakla takip ediyorum

    sena

    YanıtlaSil
  2. Sena hanım,

    Çok teşekkür ederim, diğer bloğum www.hayatgezilceguzell.blogspot.com takip etmenizi de çok isterim ...

    YanıtlaSil