29 Kasım 2013 Cuma

Efes Antik Kenti


Efes, İzmir'in Selçuk ilçesi sınırlarında bulunan, daha sonraları bir Roma kenti de olan önemli bir antic Yunan kentiydi. Klasik Yunan döneminde İyonya'nın 12 önemli kentinden biriydi ve kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne kadar dayanıyor. Son yıllarda yapılan araştırma ve kazılarda Efes çevresindeki höyükler (tarih öncesi tepe yerleşimleri) ve kalenin bulunduğu Ayasuluk Tepesi'nde Tunç Çağları ve Hittitlere ait yerleşimler saptanmıştır.


Efes'in Tarihçesi

Hititler döneminde kentin adı Apasas'tır. MÖ 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin yaşadığı bu liman kenti Efes adını almış ve MÖ 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise Büyük İskender zamanında MÖ 300 yıllarında kurulmuştur.

Hellenistik ve Roma dönemlerinde de en görkemli zamanlarını geçiren Efes, Asya eyaletinin başkenti ve en büyük liman kenti olarak 200.000 nüfusa sahipti. Efes; Bizans döneminde tekrar yer değiştirerek, ilk kurulduğu Selçuk'taki Ayasuluk tepesine gelmiştir.

Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti'ne ulaşım İzmir'den yada Kuşadası'ndan sağlanabilir. Özel araç ile gidiyorsanız İzmir'den 70 km, Kuşadası'ndan ise 20km mesafededir. Eğer özel araç kullanmıyorsanız, Kuşadası'ndan Selçuk minibüslerine binebilirsiniz.




Antik Kent'e giriş ücreti 25 TL ancak müze kart ile ücretsiz girebilirsiniz. Malesef müze kartı antik kent içerisindeki Yamaç Evler'e girerken kullanamıyorsunuz. Yamaç Evler'e giriş ücreti 15TL




Ana giriş kapısından girdikten sonra girişte müze kafetaryası ve tuvaletler var. Buradan itibaren tiyatroya gidene kadar size iki tarafı ağaçlar ile kaplı bir yol eşlik ediyor. Yol boyunca tabelalar size bulunduğunuz yerleri anlatıyor.

Büyük Tiyatro

Ağaçlı yolda yürümeye devam ediyoruz ve sol tarafta bütün ihtişamıyla tiyatro binası beliriyor. Tiyatro binası once 2 katlı inşa edilmiş ancak daha sonrada 3 katlı olarak ihtişamlı bir cepheye kavuşmuş. Yapı, tiyatro gösterilerinin yanı sıra büyük toplantılara da hizmet etmiş. Roma döneminde gladyatörler tarafından arena olarak kullanılmış, bu dönemde kapasitesi 25.000 kişi civarındaymış. En son 7. yüzyıl itibariyle Bizans sur duvarlarına dahil olmuş.



Arkadiane

Tiyatrodan çıktığınızda size 11m genişliğinde ve 500m uzunluğunda bir cadde karşılıyor. Bu cadde tiyatro ile limanı birbirine bağlıyormuş ve bugünkü görünümüne İmparator Arcadius zamanında kavuştuğundan bu ismi almış. Bu cadde üzerinde dönemin zengin ailelerine ait heykeller sergileniyormuş.





Celsus Kütüphanesi

Efes diyince genelde aklımızda beliren görüntü meşhur 2 katlı bir bina: Celsus Kütüphanesi. Efes ile bütünleşmiş ve en tanınan yapıdır. Tiyatro solunuzda kalacak şekilde sütunlu yoldan yürüdüğünüzde karşınıza çıkıyor.




 MS 100-110 yılları arasında ölen bir kişinin mezar odası üzerine inşa edilmiştir. Bu sebeple de bir kahramanlık anıtıdır. Gözterişli yapının ön tarafında mermer heykeller bulunuyor ve 9-10 basamak çıkılarak bu seviyeye ulaşılıyor. Malesef içerisi diybileceğimiz bir yer kalmamış şu an sadece ön kısım ayakta. Tamamı mermerden yapılmış bu yapının arka kısmına geçince biraz hayal kırıklığına uğradım. İç kısmı tuğladan yapılmış, ön kısımdaki mimari zerafet ile tamamen tezat bir durum söz konusu...






Celsus kütüphanesinin sağında yer alan kapı ise Agora'ya açılan güney kapısı. Oldukça süslemeli olan bu kapının Celsus Kütüphanesi'ne bakan tarafı güneyi, Agora'ya bakan tarafı ise kuzeyi gösteriyor.



Agora

Tetraganos Agora yani ticari pazar yeri MÖ 3. yüzyılda çoktan kurulmuştu. O dönemde 3 büyük kapısı olan, kare biçiminki bir yapı grubuydu. Merkezinde bir avlu ve bu avluyu çevreleyen dükkanlar ve işyerlerinin bulunduğu büyük bir komplekmiş. MS 54-68 döneminde Agora'nın üst kadına mahkeme binası oalrak hizmet veren bir bazilika inşa edilmiş.




Yamaç Evler

Agora'dan çıkıp Celsus Kütüphanesi yönünde gittiğimizde bu sefer ters istikamete doğru yürüyoruz. Celsus kütüphanesinin hemen yanında meşhur Yamaş Evler bulunuyor. Malesef bu bölümü gezmek için müze kart yeterli değil, ekstra olarak 15TL ödeyerek içeri giriliyor. Biz içeri girmedik ancak size kısa bir bilgi vereyim :

Yamaç evler meşhur Dini Alay yolu üzerinde bulunuyor ve bu yol Efes şehri tanrıçası Artemis adına düzenlenen festivallere ev sahipliği yapıyormuş. İçeri girmedik ancak içeride ne olduğunu merak etmedim değil, artık bir sonraki sefere ...



Herakles Kapısı

Herakles Kapısı olarak adlandırılan yapı, Kuretler Caddesi'ni doğu yönde sınırlandıran yerdir. Herakles'in tasvirleriyle süslü iki adet sütun caddeyi ciddi anlamda daraltarak araba geçişini engellemektedir.


Celsus Kütüphansi'nden Herakles Kapısı'na gelene kadarki yol üzerinde Hadrianus Tapınağı, Helenistik Çeşme'yi ve tuvaletleri görüyoruz...






Kuretler Caddesi

Bu cadde eskiden Dini Alay yolu olan yerdir. 210 metre uzunluğundaki bu bulvar sütunlu galeriler ve mermer kaldırımlarla bezenmiştir. 8-10 metre genişliğindeki caddenin altından kanalizasyon geçiyormuş.



Kuretler Caddesi'nden sonar ufak bir antik tiyatro daha var ancak büyük tiyatroya gore oldukça küçük. Buradan itibaren sona geliyoruz, dışarıda turistik eşyalar satan dükkanlar var ancak malesef buradan çıkış yok. Çıkmak için yürüdüğümüz yolu aynen geri gidiyoruz...



İtiraf etmek zorundayım ki tüm gün süren antik kent gezisi sonunda feci şekilde yoruluyorum ama değdi ... Biz gezimizi yaptığımız sırada arkeologlar hala çalışıyorlardı. Üniversite yıllarımda Efes'i ilk gezdiğimde bu kadar çok zaman harcadığımı hatırlamıyorum sanırım ki biraz büyümüş. Bir 10 yıl sonar geldiğimde umarım daha da büyümüş olur ...